Hayatlarına bir hayvanı kabul etmeden yaşayanların eksik yaşadıklarına inanırım ben. Ama yine de bugüne kadar bir hayvanınız olmasa da,sokak köpeklerinin size nasıl baktıklarına,gözlerinin içine sizi nasıl çektiklerine dikkat edin bir,bunun farkına vardığınızda herşeyi anlamaya başlayacaksınız bence. Perşembe, Şubat 13, 2014. YENİ YIL SENİN, KORKMADAN YAŞA. Pazartesi, Aralık 30, 2013.

Ülkemiz uzun süreler koalisyonlarla idare edile gelmiştir. Yani bir kaç partiden oluşan hükümetler. Teorik olarak fena bir şey değil aslında. Çok renkli, çok kültürlü, değişik kesimleri kucaklayan hükümetler. Uzlaşmacı, saygın, çözüm odaklı bir koalisyon kültürü yaratabilseydik. Bizim gibi toplumsal mutabakatı zayıf ülkelerde, mutlak iktidarlar koalisyonlardan daha kötü sonuçlar doğurabiliyor maalesef. Evet tek parti iktidarları ile yönetim kola.

Çok uzun zaman olmuş bloguma yazmayalı. Tekrar merhaba demek lazım . Yazmaya başlamak ve bu sürede yaşananları kısaca anlatmak lazım. Hafta sonu Çeşme çok İstanbul yok Deniz çok Hasret yok. Bir de anlatmadan yapamayacağım bir anı. Yerde bir cüzdan, içi kredi kartı, kimlik dolu.

Bu şarkı size neyi hatırlatıyor? Nisan 4, 2012. Ben sizlerle kırka yakın şarkı paylaştım ve onların bana hatırlattıklarını. Taşıyorum ebatına bakıp ağır tahmin ettiğim tüy siklet kutuyu, oturma odamın ortasına. Bakalım içinde ne var? Duygu yoğunluğunda beni bile sollayan bir tipti Bernard.

Düne, Bugüne, Yarına . Hep büyük şairlere güvendik, belki de bu yüzden yazamadık kendi aşk şiirimizi. Uzun bir baharın henüz başında idin. Kocaman bir umudun ilk kıvılcımları yüreğinde. Sen unut gittiğin yerde tenine dokunan ateşi. Biz yanalım her gün yeniden. Sen unut karanlık, kötü olan ne varsa. Biz yüzleşelim utancımızla her gün yeniden.