Şu an saat bir yerlerde çoktan gece yarısını geçti bile. İyi giyimli bir adam rengarenk boyanmış dar merdivenlerden usulca sahile indi. Karşılıklı dikilen ağaçların birleşen dalları altında ağır adımlarla yürümeye başladı. Hali, tavrı ve giyinişiyle o günün önemli bir gün olduğu anlaşılıyordu.

Takip etmek ister misiniz? Enter your email address to follow this blog and receive notifications of new posts by email. Halbuki ask, baska ne olsundu hayatın mazereti? Ben bakışlarını bilmeden sevdim seni Züleyha,. Görünce seni, yüzüm kızarmıştı,. Kalmıştım yanmış bir ağaç gibi koridorda. Ne zaman yoklasam dün gibi aklımda,.

Televizyon karşısında fazla vakit geçiren biri değilim. Bununla övünmek için söylemiyorum başka zaman geçirebildiğim şeyler olduğundan belki de ona yönelmiyorumdur. Geçenlerde ülkelerin kullandığı ilkokul fişleriyle ilgili örnekler verilmiş.

Kaybetmeye meyilli , kazanmaktan korkar olmuşuz . Hayat yaşanacak yer değil . Mutlu olacak birşeyler ararken var olan mutluluğumuzu kaybettiğimiz bir yer . İhaneti , intikamı , acıyı zirvede öğrenip hissettiğimiz yer . Özlemlerimizle , heycanlarımızla , sevinçlerimizle , üzüntülerimizle amaçlarımız uğruna savaştığımız bir yer. Seni , ellerini ,kokunu , gözlerinde kendimi seyrettiğim günleri özledim .

Ben mi zihnime aitim? Yoksa zihnim mi bana? Blog Yayınlarına Geri Dönüş Almak! Kontrolden Çıkmış Şehvet Gerçek Sarhoşluktur! İnsan ve ben, sanki ayrı varlıklarız. Ne yan yana gelince bir oluruz. Ne de ayrı durunca iki. Ve idealimdeki insanı yakalamak için her gün kendimle yarışıyorum. Çalışmaktan o kadar nefret ediyorum ki,. Bir gün hiç çalışmamak için her gün daha çok çalışıyorum.