Ne yazayım ,nasıl yazayım bilmiyorum. Vicdanımız, Allah korkumuz nereye gitti? Gencecik çocukların, bebeklerin ölümleri üzerine can acıtıcı konuşmalar yapmak . Kırgın, kızgın, hayal kırıklığı ile dolu. Böylesi durumlarda en iyisi kendimi sevdiğim işlere vermek. Üç ay kadar önce işlediğim, ancak hale yola koyduğum iki çarpı işini kutularda değerlendirmeyi tercih ettim. İkinci kutu ise örgü malzemelerimi toparlıyor.

Aslında bu tarifi yapalı uzun zaman oldu. Bugün arşiv karıştırırken karşıma çıkınca paylaşıyım istedim. Özellikle pazar kahvaltılarında değişik ve lezzetli tarifler arayanlar için birebir. Ben tarifi sebzeli yapıyorum ama siz dilediğiniz gibi zenginleştirebilirsiniz. 3 tepeleme yemek kaşığı un. 1 tatlı kaşığı çörek otu. 2-3 dal ince kıyım taze soğan. 2-3 dal ince kıyım maydanoz.

Hayat akar ve bizim ev hep kurabiye kokar. Kısaca diyelim ki ; CANiko. In da payı yok desem yalan olur hani. Bir de frezyalara taktım bir dönem, artık mevsimi geçiyor gerçi. Ama bayılıyorum onların o tazecik .

Bu aralar bloga pek ehemmiyet göstermediğim doğrudur. geçenlerde bir de bakarım ki blogda bir haller. virüs mü girmiş ne olduysa en sonki en az 4 yazım silinmiş. bu işlerimle uğraşan çocuk da anlamadı. ne yazdım ne ettim onlar da aklımda yok tabi. Bu gördüğünüz yastıkçıklarda bayağı yapmıştım ama elimde hiç yok şimdi. Öncelikle ,muntazam yuvarlaklıkta 10 adet yeşil elma.

Uzun zamandır ilk kez bu hafta. Ilkbaharı anımsatan bir ılıklıkla uyandım. Ben kesinlikle bu mevsimin adamıyım. Aklımda bir tane tilki kalmıyor, yüzümde gevşek bir tebessüm. Ama biliyorum ki ilkbahar tam olarak henüz gelmedi. Hele de bizim buralarda kış daha bitmedi. Var mıdır bana bir tavsiyeniz? 19 Mart 2013 Salı.

Güneşli, dingin, huzurlu, sağlıklı ve sevdiklerimizle birlikte güzel bir hafta sonu olması dileğiyle. İyi ki doğdun sevgili blogum. Biraz gecikmiş bir kutlama olduğu için üzgünüm. Aslında ne umutlarla ve heyecanla açmıştım seni. Şimdi sana günde bir saat bile olsa ayıramamak gerçekten üzücü. Ama yine de varlığını bilmek, uzun aralar vermeme rağmen seninle birşeyler paylaşmak güzel.

Zamanın nasıl bir hızla geçtiğini küçüklerimizin doğum günleri gelince ve gözümüzün önünde büyümelerine şahit olunca daha iyi anlıyoruz. Sevgili Egeciğim doğum günün kutlu olsun, en güzel günler hep senin olsun.

Son yazımın üstünden bir yıldan fazla süre geçmişken uzun sessizliği 6 ay önce doğan kızımın bez meselesiyle bozmak istedim. Bulup onların görüşünü öğrenene kadar doğum geldi. Doğum sonrası o yoğunlukta da bir türlü cesaret edemedim derken 6 ay geçti ve biz yıkanabilir bezlere sonunda geçiş yaptık. Kumaş ilk Bahsettiğim bezle aynı. Ama diğer bezlerde iç bezi.

Hergün keyifle tasarlamaya, üretmeye, öğrenmeye, gelişmeye devam ediyorum. Günler çok hızla ve keyifle geçiyor. Yeni insanlarla tanışmak, yeni dostluklar kurmak . Herşeyin daha da güzel olacağı günlere yaklaşmak, ismimizi daha çok kişiye duyurmak için hiç durmadan çalışıyor ve üretiyorum. Siz birşeye inandığınızda ve başarmak istediğinizde Yaratıcı öyle insanlar, öyle imkanlar çıkarıyorki karşınııza. Yeter ki sabredin ve emek verin. Evet herkese kocaman bir Merhab.